Sosyal Güvenlik Haftası etkinlikleri kapsamında, en fazla istihdam sağlayan ve prim borcu bulunmayan işverenlere Sosyal Güvenlik (SGK) Kurumu tarafından düzenlenen törenle plaketleri verildi.
SGK İl Müdürlüğü Konferans salonunda düzenlenen törene, Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Manisa İl Defterdarı Şenol Gezer, SGK İl Müdürü Yavuz Kurt, Çalışma ve İş Kurumu (İŞKUR) İl Müdürü Sinan Aktaş, Manisa Vergi Dairesi Başkanı Vekili Ramazan Yaşar, Yunusemre Belediye Başkan Yardımcısı İdris Avşar, MOSB Yönetim Kurulu Başkanlık Danışmanı Nihat Akyol, Manisa Serbest Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odası Başkanı İsmet Taner, plaket verilen firma yetkilileri ve SGK İl Müdürlüğü çalışanları katıldı.
Törenin açılış konuşmasını yapan SGK İl Müdür Yavuz Kurt, geçtiğimiz yıl milli istihdam seferberliği kapsamında Türkiye’de Manisa’nın 9. olması nedeniyle işverenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında, "Bu başarının 2018’de de tekrarlanmasını can-ı gönülden diliyorum. Sosyal güvenliğin Türkiye’deki rolüne iki temel perspektiften bakmak istiyorum. Birincisi, sistemin ihtiyaçları ve sürdürülebilirliği. İkincisi ise iş dünyasının beklentileri ve geleceği. SGK’nın temel misyonunu, sigortalama işlemlerini yürütmek, emeklilik sistemlerini yönetmek, sağlık hizmetlerini finanse etmek ve kayıt dışı istihdamla mücadele şeklinde özetleyebilmek mümkün. Tüm ülke nüfusunu GSS çatısı altında topladık ve sağlık hizmetlerini finanse ediyoruz. Halen GSS primi yeterli düzeyde tahsil edilemiyor. Manisa’da 129 bin GSS mükellefimiz var. Ancak sadece 28 bin kişi primini kendisi ödüyor. Bir görevimiz de kayıt dışı istihdamla mücadele. Kayıt dışılık son 20 yılda %54’lerden, %32.5’a geriledi. Ancak, halen 10 milyon kayıt dışı çalışanımız var. Biz, kayıt dışılığı bir ekonomiyi kemiren, Türkiye’nin sağlıklı büyümesini enfekte eden bir virüs olarak görüyoruz. Bugün, bu mücadeleyi yalnızca müfettiş ve denetmenler eliyle yani polisiye tedbirlerle değil, sistemli, organize, planlı ve risk odaklı yöntemlerle yürütüyoruz. Burada da, 3 temel amacımız var; İşverenler arasında adil rekabet koşullarını sağlamak, İşçimizin alın terini güvence altına almak, Sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemini temin etmek. Sizler, yani birkaç çılgın Türk bir şeyler üretme gayreti içindesiniz. Bizim işimiz sizi yaşatmak. İstiyoruz ki siz sadece üretimi düşünün. Bu noktada 3 temel amacımız var; Yatırım ortamının iyileştirilmesine, sermaye birikimine katkı sunmak, İşverenler arasında adil rekabet koşullarını sağlamak, İşçimizin alın terini güvence altına almak Bu amaçla yürüttüğümüz politikanın temeline de teşvikleri yerleştirdik. Sadece 2018 Mart ayında 28 Bin 390 işverenimizin 23 Bin 584’ü bir teşvik türünden yararlandı. 287 bin 4/a sigortalımızın 184 bini bu teşviklerden istifade etti. Bu ayda 48 milyon TL destek sağladık." dedi
Yeni girilecek olan Ramazan ayını tebrik ederek konuşmasına başlayan Vali Güvençer de, “kendisine özel önem ve anlam atfettiğimiz bir törendeyiz. Bir arada bulunmaktan mutlu olabiliriz. Aynı amaca yönelik birbirini anlayan insanlar olarak topluma, diğer müteşebbislere, işletmelere, yatırımcılara örnek olabilmenin gayreti içerisinde bir amaç birliğiyle bir araya gelmek bizi mutlu edebilir. Primlerini düzenli ödedikleri sebebiyle mükelleflere plaket verilmesi 2018 yılında güçlü ve çağdaş bir devlet olma sevdasında olan Türkiye Cumhuriyeti devleti için bir ayıptır. Çünkü haddi zatında yasaların, değerli müdürümün son derece veciz bir biçimde ifade ettiği gibi, sosyal, siyasal, ekonomik hayatın, hem de ahlakın haddi zatında mutlak bir zaruretidir. Bu manada aslında, ne biz plaketleri verirken çok abartalım, ne siz müteşebbisler plaket alırken çok abartsınlar. Bu tören, diğer bütün işletmecilere bir örnek teşkil etme açısından anlamlı. Güçlü devletin en temel görevi, en temel fonksiyonu güvenliktir. Örneğin can güvenliği, mal güvenliği, özgürlükleri kullanma güvenliği, sosyal güvenlik. Bir devlet sadece ve sadece tesis ettiği otoritenin miktarıyla güçlü olmaz. Gerçek anlamda güçlü olmanın temel şartlarından biri de işte bu sosyal güvenlik başlığı altında toplayabileceğimiz çalışma hukuku ve barışından tutun, insanların çalışırken ki güvenceleri, sağlık güvenceleri. Bir şekilde kendi rızkını temin etme çabası içerisinde insanlar çabalayıp didinirken bir şekilde artık çalışma güçleri kaybettiklerinde de hayatlarını hiç kimseye muhtaç olmadan idame ettirebilme imkanına kavuşabilmiş olmaları, devlet eliyle bir sosyal devlet olmanın temel gerekliliklerinden bir tanesi. Bu manada Allaha çok şükür Türkiye cumhuriyeti sadece güçlü bir devlet değil, aynı zamanda anayasasında da yazdığı gibi bir sosyal hukuk devleti. Türkiye Cumhuriyeti Devletini bir vilayette temsil eden ilin Valisi olarak gururla ifade ediyorum ki; bu yapılması gerekenler hususunda, özellikle son 15 senede bu millet, bu devlet çok mesafe kat etti. Pek çok alanda, bundan 20-30 sene önce hayalini dahi kuramayacağımız önemli adımlar atıldı, mesafeler alındı. Bu kat edilen mesafelerin içerisinde ilk sıralarda diyebileceğim ölçülerde Sosyal Güvenlik Kurumumuz var. Bu manada Sosyal Güvenlik Kurumumuza, kurum çalışanlarımıza, bu geleneği bugüne getiren tüm mensuplara ve özellikle son 10-15 yıldır kurumun gösterdiği bu performansta emeği olan arkadaşlarıma hepimiz adına teşekkür ediyorum. Manisa özelinde değerli Müdürüme çok teşekkür ediyor, kendisini kutluyorum. Manisa, istihdam artışında 9. Oldu. Manisa bütün değerleri alt alta, üst üste koyup yoğurduğumuzda Türkiye’nin 30 büyük şehrinden bir tanesi. Ancak özellikli sayabileceğimiz sektörlerin pek çoğunda, Manisa Türkiye’nin en büyük 10 şehrinden biri. Hatta pek çok sektörde Manisa, Türkiye’nin ilk 3-4. sırasını işgal ediyor. Manisa’ya istihdam tahtasında bu yakışır. Hatta dediğim gibi birkaç kademe daha önde bu yarışı tamamlamak yakışırdı. 9’unculuktan mutlu olalım, ama adı konmasa da bu ülkenin pek çok şeyden daha önce istihdama ihtiyacı var. Şimdi ramazan geliyor, hepimiz, karınca kararınca bir şeyler yapma gayreti içerisinde olacağız. Görebildiğim kadarıyla içinden geçtiğimiz bu 5-10 yıllık süreçte, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de, bir insana bir aileye yapabileceğimiz en büyük hayır, onu elinin emeğiyle, helalinden kazanç sağlayabileceği bir işe kavuşturmak. Bu manada, siz değerli arkadaşlarım biraz sonra alacağınız plaketlerin verdiği mananın ötesinde, yeni istihdamlar doğuran insanlar olarak ta son derece kıymetlisiniz. 2018 yılında, takip eden 2019 yılında ve takip eden yıllarda ülkemizin ve şehrimizin adı konulmuş bir kampanya olmasa da, yeni istihdamlar yaratma meselesi hep olacak. İnşallah Manisa’mız bu yıldan tezi yok, bu manada 9. Sıradan 6’ya 5’e giden bir başarı yakalar. Bu kuru bir temenni değil, Manisa’nın geleceğini, özellikle ekonomik geleceğini ve yatırım geleceğini yorumlamak açısından, gönül, sanayileşmenin, istihdamın, katma değer yaratıcı bütün ekonomik iş ve işlemleri, eylemleri, yurdun bütün sathına yayılmasını isterdi ve hala istiyoruz Ama bu bir dünya realitesi, bu bir ekonomik realite, ne yazık ki; gönül böyle istese de, hiçbir devletin, hiçbir ülkenin coğrafyasının dört bir tarafı bütün yönleri aynı anda, aynı seviyede ekonomik gelişme trendini yakalayamıyor. Türkiye’de de yanlış ta olsa, ciddi bir dengesizlik yaratmış ta olsa, Marmara Bölgesi, Trakya, İstanbul, Kocaeli, Sakarya, Bursa gibi. Bu ivme, artık Marmara Bölgesinde İzmit Körfezi çevresinde marjinal noktasına ulaştı. İstesek te istemesek te artık sınırları zorluyor Anadolu içlerine doğru gelecek. Ama gelirken geçerken Manisa’dan geçecek, Ege Bölgesinden geçecek. Gerek coğrafi konumu, gerek stratejik konumu, gerek hükümetin çok erkenden fark ederek yaptığı altyapı yatırımlarıyla Ege Bölgesi gelişme bölgesi. Ege Bölgesi özelinde de denize, İzmir’e yakınlığı, ulaşım yollarının kavşağında bulunması, belli bir sanayi tecrübe birikiminin olması, bir sermaye altyapısının olması, ciddi bir emek piyasasının mevcut olması sebebiyle Manisa, 2018’den 2019’dan başlayarak bugüne kadar kat ettiği mesafenin çok üzerinde mesafe kat edecek. Bunda payımız olabilirse, payınız olabilirse ne mutlu. Bunu hem bir imkan ve fırsat, hem uygun bir vasat, hem de mutlak bir mesuliyet olarak algılamamızda hep birlikte fayda var. Ben arkadaşlarımızı tekrar kutluyorum, ama bunu kaçırmamanızı tekrar istirham ediyorum” şeklinde konuştu.
Daha sonra en çok istihdam sağlayan ve prim borcu bulunmayan Alternatif Mermer, TYH Tekstil, Tariş Üzüm Kooperatifi, Elifnur Halı, Erkan üzüm, Meta Nikel, Ege Tarımsal Çiçekçilik, İvme Mermer, Takışoğulları, Norm Grup, Çelikmar Market, Özgür Tarım, Kayalar grup, İmbat Madencilik, Seramiksan, Vestel şirket yetkililerine protokol tarafından plaketleri takdim edildi.