UNESCO tarafından insanlığın somut olmayan kültürel mirasında yer alan ve bu yıl 24-29 Nisan tarihleri arasında kutlanacak olan 478’inci Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali öncesi şifalı macun Nevruz ateşinin yakılmasının ardından dualarla karıldı. Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan Nevruz kutlamalarının ardından Sultan Camii bimarhanesine kadar yapılan kortej yürüyüşü Manisalılardan da büyük ilgi gördü.
Manisa’da Nevruz Bayramı coşkusu 478’inci Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivalinin temsili Mesir Macunu Karma töreniyle ikiye katlandı. Nevruz Bayramı Cumhuriyet Meydanı’nda bulunan Atatürk ve Milli Egemenlik Anıtı’na çelenk sunulmasıyla başladı. Törende, Manisa'da şehzadelik yaptıktan sonra tahta çıkan Osmanlı Padişahları, şehzadeler, nedimeler, müridler, Merkez Efendi gibi tarihi kişilikleri yansıtan temsili karakterler vatandaşlardan büyük ilgi gördü.
Törende İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Sudak bir konuşma yaparak Nevruz Bayramı’nın önemine değindi.
Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ziya Elmalı ise, Nevruz’un dostluğa ve barışa vesile olmasını diledi.
Yapılan konuşmaların ardından geleneklere uygun boyanan ve vatandaşlara dağıtılan yumurtalar tokuşturuldu. Cumhuriyet Meydanı'nda yakılan Nevruz ateşinin üzerinden protokol üyeleri ve vatandaşlar bir bir atlarken örste demir dövülmesinin ardından meydandaki tören sona erdi.
Cumhuriyet Meydanı'nda ayrıca ‘Sizin de dikili bir ağacınız olsun’ sloganıyla vatandaşlara fidan dağıtıldı.
Mesir heyecanı 478’inci kez başladı
Cumhuriyet Meydanı'nda yapılan törenin ardından Manisa Valiliği önünden Manisa Büyükşehir Belediyesi Mehter Takımı öncülüğünde kortej yürüyüşü gerçekleşti. Kortejde temsili Hafsa Sultan ve nedimeleri ile Manisa'da yetişmiş temsili Osmanlı şehzadeleri ve protokol Sultan Camii bimarhanesine kadar Mehter Marşı eşliğinde yürüdü. Protokolün yerini almasının ardından Mevlithanlar Derneği tarafından Mesir ilahisi okundu.
Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ziya Elmalı ve Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer birer konuşma yaparak Uluslararası Manisa Mesir Macunu Festivali Karma Töreninin hayırlı olmasını dileyip, Afrin’e yönelik gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı başta olmak üzere bu vatan için şehit olanları rahmetle andı.
Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer konuşmasından şunları söyledi: “Bütün insanlığa bahşedilmiş yeniden dirilişin sembolü bahar kutlamaları nevruz ile birlikte, yine insanlığa tabiri caizse içinde ilahi bir sır da barındıran şifa kaynağı mesirin karma merasimini buluşturmuş olmak, bu ortaklaşmaya, bu ortak törene sahip olmak Manisa için Manisalılar için hakiki bir gurur kaynağıdır. Bu sebeple ben öncelikle Manisa’mızı ve Manisalı kardeşlerimizi kutluyorum. Bu vesileyle bu özel buluşmanın ev sahibi önce elbette yurdumun dört bir köşesini ama insan olmak ve şifaya muhtaç olmak ve bahar coşkusunu ortaklaşa yüreğinde yaşamakla insanlık ortaklığında buluşan bütün dünya insanlığına Manisa’dan selam ve mahsusen sıkıntılarına, rahatsızlıklarına, hastalıklarına şifa bekleyen tüm insanlar için Manisa’dan selamla beraber şifa dileklerimizi, şifa dualarımızı hepimiz adına yolluyorum. 500 yıla yakın bu geleneğe sahip olmak kolay bir şey değil. Öncelikle bu geleneğin başlatıcıları olmak üzere 478 yıldır bu geleneği sürdüren ve hakkın rahmetine yürümüş tüm kardeşlerimiz başta olmak üzere, başta en yakın zamanda zeytindalı operasyonunda verdiğimiz şehitler olmak üzere bu memleket için, bu millet için, bu milletin davası, ırzı, namusu, vatanı, hürriyeti için canını feda eden şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Bu geleneğin sürdürülmesinde bugüne kadar emek sarf etmiş tüm arkadaşlarımı, içinde bulunduğumuz yıl Vali Yardımcımızın başkanlığında oluşturulmuş komite marifetiyle yürütülecek bu çalışmalarda hem ferdi hem de kurumsal destek veren başta Büyükşehir Belediye Başkanlığımız olmak üzere, Şehzadeler Belediye Başkanlığımızı, Manisa’yı Mesir’i Tanıtma ve Turizm Derneğimizi ve bu kurumların öncülüğünde bu şenliklere, bu kutlamalara destek veren ve verecek olan tüm bireylerimizi ve kurumlarımızı şimdiden teşekkürle, tebrikle huzurlarınızda yad ediyorum. Her ne kadar içinden geçtiğimiz özel konjonktür sebebiyle şenlik kavramının içindeki, aynı zamanda eğlence boyutu biraz kısıtlanmışsa da Manisa’mıza, Mesirimize, Mesirimizin çağrıştırdığı tüm manalara uygun, bizi yansıtan, bizi biz yapan, bize bir şeyler katan, geleceğe Manisalılar olarak miras bırakacak olan bir etkinliği yüzümüzün akıyla tamamlamış olacağız. Bugün bu güzel geleneksel etkinliğin karma merasimiyle ilk adımını atmış olacağız. Dostlar bir yoldayız, hayat yolundayız. Bu yolda eğer savrulmayacaksak, yuvarlanıp gitmeyeceksek, yürüyeceksek ki öylesine avare bir yürüyüş değil, nerden başladığımızı ve nereye gideceğimizi bilerek yürüyeceksek önce ayakta olacağız. Adım atmak için gücümüz olacak. Yolun yordamını bileceğiz. İstikametimizin farkında olacağız. Adım atarken sadece düşmemek için değil, istikamete varmak için bakmayacağız, göreceğiz, gözlerimiz açık olacak. Sadece duymak ve anlamakla da kalmayacağız, insansak anladığımızca yeri ve zamanı geldiğinde sözümüz olacak. Engellere rağmen adım atmaya hep birlikte devam edeceğiz. El uzatacağız, bize uzanan ele el vereceğiz. Zamanı gelince dostumuza sırtımızı dayamasını bileceğiz, gerektiğinde dostumuza omuz vereceğiz. Bu birliktelik, bu 478 yıllık gelenek şunu söylüyor. Evet, yol var, yol varsa yolcu da var, yol ve yolcu varsa bu yol ve yolcunun yordamı var. Eyer hayat varsa ölüm de var, hastalık varsa hastalığın şifası da var. Mesiri oluşturan 41 baharatın çağrıştırdığı 41 ayrı yerden, 41 ayrı yerin, 41 ayrı beldenin, 41 ayrı dağın, yamacın, 41 ayrı tadın, kokunun, lezzetin, kıymetini bilmek gerek. Yetmez, bu kıymetleri zahmet edip, ter döküp, adım atıp toplamak gerek, yetmez ölçüyü bilmek gerek, dengeyi bilmek gerek, bu 41çeşit, 41 renk, 41 tat, şifa olmak için hangi miktarda, ne zaman nerede karılmak gerek, bunu bilmek gerek. Sebeplerin sahibine teslim olmayı unutmadan, bu renkleri, çeşitleri şifa niyeti ile şifa için ölçüsünce, miktarınca dengeye riayet ederek, zamanında ve zemininde bir kazana bir hazneye dökmek ve karmak, karıştırmak gerek, yetmez bu kazanın altına ateş olmak gerek, ateş yakmak gerek. Ama bu ateşin bir şifaya dönüşmesi için bilmek gerek ki bu ateşin odunlarını helalinden besmele ile toplayacak, bu kazanın altına budaklı odun getirmekten ar edecek hak aşıkları, hak erenler gerek. Bir Merkez Efendi gerek sonra, bu şifayı elde ettikten sonra, yine yetmez bütün insanlığa şifa kaynağı olsun diye kendi şifa olmakla beraber, bu lütfu, bu nimeti paylaşabilecek geniş gönüllülük gerek, paylaşma şuuru gerek. Kardeşlik hak, hukukunu bilmek gerek. Bir anne şefkatiyle, Hafsa Sultan olmak gerek. Manisa’da olmak gerek, Manisalı olmak gerek. Niyeti istikameti bilmek, Manisa’nın çağrıştırdığı hedeften çıkmak gerek. O yüzden biz bugün farkında olarak ya da olmayarak baharı kutladığımız devlet meydanından, omuz omuza verdik, besmeleyle yürüdük. Hakkın huzuruna vardık salat üzere, kıyamda ve secdede durduk. Ellerimizi açtık, gerçek sahibimizden, sebeplerin ve neticelerin, hakkın ve hukukun, ölümün ve hayatın sahibinden af, şifa ve başarı diledik. Şimdi bu noktadayız. Sıklıkla duyuyorum, yanımdan da duyuyorum besmeleleri. Besmeleyi unutmayıp, sembolik manada bu 41 baharatı Manisalı olmak, Manisa’da olmak şuuruyla, inşallah besmeleyle karacağız. Ben biliyorum ve inanıyorum ki, medeniyetimizin muazzez ama biraz garip yurdunun ufuklarına Elhamdülillah, kıştan sonra bahar gelmek üzeredir. Kışın, baharın ve yazın tek sahibi ve malikinin değişmez ve mutlak tahakkuk edecek iradesi bize bu muştuyu, bu müjdeyi vermiştir. İnancımız ve teslimiyetimiz bunadır. Ancak baharın gelişi bu baharın yaza, çiçeğe, meyveye duruşu, bu memleketin, bu memleketten yükselen nefesin, dünya ufuklarına bir huzur, bir şifa, bir selamet muştusuna dönüşebilmesi için bu iradenin yolculara ihtiyacı vardır, hak aşıklarına ihtiyacı vardır. Bilgiyi, ölçüyü, dengeyi gözetleyen, buna saygı duyan ve buna vesile olan Merkez Efendilere, bilime, ilme, buna sahip olan insanlara ihtiyacı vardır. Emeğini esirgemeyip kardeşine omuz verecek ve kazanın harında o küreği, o büyük kepçeyi karıştıracak emektar insanlara ihtiyaç vardır. Bulduğunu dünya insanlığı ile paylaşacak gönüllere ihtiyaç vardır. İnşallah, Allah’ın iradesiyle, kıştan yaza dönmek üzere bizlere lütfedilen baharla birlikte, Allah’ın lütfu keremiyle istenilen bu erenler de inşallah varoluş aşamasındadır. Bir gün gelecek hepimizi büyük bir hayrete, haşyete ve huşuya döndürecek mucizevi bir oluşla inşallah bizler bu güzel medeniyet yurdu, bütün insanlık için bir muştu olacaktır. Bizler bunun için gayret içerisindeyiz. Bunun için bir yerlerde hala şehitler veriyoruz. Bunun için hala bu güzel yurdun anaları gönüllüce yeni şehit adayları doğurmaya devam ediyorlar. Şehit babaları, şehit aday babaları alınları dik, ayakları sağlam, bu memleketin topraklarına bir şeyler katma çabasındalar. Ne mutlu ki bütün bu çağrışımları, bu güzel merasimin sahibi Manisa’dır. Bu yüzden ben tekrar Manisalı kardeşlerimi yürekten kutluyorum” dedi.
Konuşmaların ardından Manisa İl Müftüsü Sinan Cihan tarafından karma töreni öncesi Mesir’in duası yaptırıldı. Duanın ardından macun içine konulan 41 çeşit baharat tek tek isimleri okunarak Vali Güvençer ve protokol üyeleri tarafından kazana dökülerek karıştırıldı.
Bu yıl 29 Nisan’da tarihi Sultan Camii'nin minare ve kubbelerinden 6 ton Mesir Macunu saçılacak.
Mesir Macununun tarihçesi
İnanışa göre, Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’in eşi, Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Ayşe Hafsa Sultan Manisa’dayken hastalanır. Hastalığına çare bulunamayan Sultanın kendisinin yaptırdığı Sultan Camii bimarhanesinin başına getirilen Merkez Efendi bitki ve baharatların karışımından oluşan bir macun hazırlar. 41 çeşit baharat karıştırılarak hazırlanan macunu yiyerek sağlığına kavuşan Ayşe Hafsa Sultan her Nevruz günü kendi şifa bulduğu macundan halkın da faydalanması için Sultan Camii'nden dağıtılmasını ister. Halktan gelen isteğin artması üzerine kağıtlara sardırılan macunun Sultan Camii’nin kubbe ve minarelerinden saçılmasını buyurur. Bu tarihten itibaren de Manisa’da Mesir Şenlikleri başlar. 478 yıldır kutlanan Festival, UNESCO tarafından da ‘Dünya’nın Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne alındı.
Şifalı Mesir Macunu içinde yer alan 41 çeşit baharat:
Tarçın, Karabiber, Yenibahar, Karanfil, Çörek Otu, Hardal Tohumu, Anason, Kişniş, Zencefil, Hibiskus, Zerdeçal, Hindistan Cevizi, Rezene, Kebabiye, Sinameki, Sarıhalile, Vanilya, Darı Fülfül, Kakule, Havlıcan, Hıyarşembe, Safran, Kimyon, Çam Sakızı, Mürsafi, Meyan Balı, Zulumba, Limon Kabuğu, Portakal Kabuğu, Deve Dikeni Tohumu, Keten Tohumu, Keçiboynuzu, Udi Hindi, Isırgan Tohumu, Akbiber, Üzüm Çekirdeği, Hayıt Tohumu, Biberiye, Funda Yaprağı, Melisa Otu, Karahalile.
Nevruz Bayramı kutlamalarına Manisa Valisi Mustafa Hakan Güvençer, Garnizon Komutanı Albay Güven Dere, Manisa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Ziya Elmalı, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, Manisa'yı Mesir'i Tanıtma ve Turizm Derneği Başkanı Ufuk Tanık, ilçe kaymakamları, daire müdürleri, siyasi parti temsilcileri, oda ve dernek başkanları, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.